Türkiye’de Veteriner Hekimliğinin Dünü ve Bugünü - Et Tavuk Piyasası

  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Prof. Dr. Hazım Gökçen
Prof. Dr. Hazım Gökçen
hazimgokcen@gmail.com
Türkiye’de Veteriner Hekimliğinin Dünü ve Bugünü
  • 0
  • 26 Nisan 2017 Çarşamba
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars
  • +
  • -

Veteriner Hekimliğinin geçmişi hayvanların evcilleştirilmesine kadar dayanır. İlk insanlar yedikleri av hayvanlarının kemiklerini etrafa attıklarında, önce bu kemiklere gelen köpekleri, daha sonra da şimdiki çiftlik hayvanlarını evcilleştirmişlerdir. Atalarımız, kendilerine uyguladıkları tedavi yöntemlerini evcilleştirdikleri hayvanlar hastalandığında onlara da uygulamışlar ve böylece yeryüzünde ilk veteriner hekimliğini başlatmışlardır. Halk hekimliği ya da büyücülük şeklinde devam eden hayvan sağlığı uygulamaları 1762 yılında Fransa’nın Lyon şehrinde, Dünyanın ilk Veteriner Fakültesinin açılması ile bilimsel bir hüviyet kazanmıştır. Bu Fakülteden tam 80 yıl sonra İstanbul’da bir Askeri Veteriner Okulu açılmış, bu okul daha sonra açılan Sivil Veteriner Okulu ile 1920 yılında birleşerek Yüksek Veteriner Okulu adını almıştır. Yüksek Veteriner Okulu 1933 yılında Ankara’da kurulan ve Türkiye’nin İstanbul Üniversitesinden sonra ikinci Yüksek Öğretim Kurumu olan Yüksek Ziraat Enstitü’süne Veteriner Fakültesi adıyla bağlanmış, 1948 yılında ise Ankara Üniversitesi bünyesine dahil olmuştur. Bu kısa tarihsel geçmişten de anlaşılacağı üzere Türkiye’de Veteriner Hekimliği Yüksek Öğretiminin çok köklü bir mazisi vardır. Bu mazi Harbiye, Mülkiye ve Tıbbiye ile aynı döneme denk gelmektedir. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 1970 yılına kadar tek Fakülte olarak kalmış, daha sonra Elazığ ve İstanbul Veteriner Fakülteleri açılmıştır. Veteriner Fakültesi sayısı 1980 Askeri Darbesinden sonra YÖK yani Yüksek Öğretim Kurulu’nun kurulması ile birlikte hızla artmış, günümüzde otuzu geçmiştir. Halen Türkiye, Veteriner Fakültesi sayısı bakımından Dünya’da Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan’dan sonra üçüncü sıradadır. Türkiye’den çok hayvansal potansiyeli bulunan Almanya’da beş, İsviçre ve Hollanda’da ikişer Veteriner Fakültesi bulunmaktadır.

Türkiye’de Cumhuriyetten önce sistemli bir kamu Veteriner Hekimliğinden söz edilemez. Ancak, Cumhuriyet yönetimi her alanda olduğu gibi hayvancılık alanında da büyük atılımlara girişmiş, hayvan sağlığını önemli bir hedef olarak seçmiştir. Bu amaçla değişik adlarla anılan Tarım Bakanlığı bünyesinde bağımsız bir hayvan sağlığı örgütü olan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Uluslar Arası Cenevre Sözleşmesi ile uluslar arası bir hüviyet kazanan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü varlığını 1985 yılına kadar sürdürmüş, Ülkede ortaya çıkan At Vebası ve Sığır Vebası salgınlarını kısa zamanda başarı ile söndürmüştür. Ne var ki, 1985 yılında kamuda yapılan kaksız ve temelsiz bir düzenleme ile bağımsız Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ortadan kaldırılmış yerine yetkisiz ve etkisiz örgütler kurulmuştur. Bu durum Türkiye’de o tarihe kadar başarı ile sürdürülen hayvan sağlığı hizmetlerinin aksamasına neden olmuş, hayvan hastalıklarının önlenemeyişi sonucu Ülke büyük ekonomik zararlara uğramıştır. O arada bu düzenleme ile kamuya Veteriner Hekimi alımı durdurulmuş, bu ise hizmetlerin daha da aksamasına neden olmuştur. Kamu hayvan sağlığı hizmetleri ile ilgili olarak yapılan bu düzenleme aslında Türkiye’de Veteriner Hekimliğinin değişimi ve dönüşüm konusunda önemli bir gelişmeye de başlangıç teşkil etmiştir. Kamunun istihdamı kısması ve sayıları hızla artan veteriner fakültelerinin çok sayıda mezun vermesi sonucu iş bulamayan Veteriner Hekimleri çareyi o dönemde esen liberalleşme rüzgarlarının da etkisi ile önü açılan serbest veteriner hekimliği ya da özel veteriner hekimlik alanında çalışmakta bulmuşlardır. Böylece bir yandan kamu veteriner hekimliği gerilerken, öte yandan serbest veteriner hekimliği önemli gelişmeler kaydetmiştir. Şu anda kamuda çalışan veteriner hekimleri ne yazıktır ki mesleklerini değil, normal bir büro elemanının işlerini yapmaktadırlar. Günümüzde serbest kesimde özellikle pet yani ev hayvanı klinisyenliği alanında önemli ilerlemeler yaşanmakta, özel sektörde veteriner hekimi istihdamı önemli boyutlara ulaşmış bulunmaktadır.

Şu anda, Türkiye’de Veteriner Hekimliğinin en büyük sorunu Veteriner Fakültesi sayısının fazlalığıdır. Şu anda Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde kurulmuş ve öğrenci alıp eğitime başlamış tam 28 Veteriner Fakültesi bulunmaktadır. Bu fakültelerden her yıl 1500-2000 arasında Veteriner Hekimi mezun olmaktadır. Bu sayı artık kabul edilemeyecek ve aklın almayacağı bir düzeye ulaşmıştır. Bu demektir ki, şu anda sayısı tam bilinmese de 30 bini aşkın Veteriner Hekimine her yıl 1500-2000 arasında yeni Veteriner Hekimi katılacaktır. Böyle giderse 25 yıl sonra Türkiye’de Veteriner Hekimi sayısı neredeyse bugünkünün iki katına ulaşacaktır. Her ne kadar Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre Türkiye’de en çok istihdam edilen meslek grubu Veteriner Hekimleri ise de bir yandan köyden kente göç nedeniyle aile işletmelerinin sayısının azalması, bir yandan da yeni kurulan teknoloji yoğun mega işletmelerdeki istihdam azlığı nedeniyle çok yakında Veteriner Hekimlerinin de büyük bir işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalacağı kuşkusuzdur.

Veteriner Hekimliği hayvan sağlığından daha çok insan sağlığını önceleyen bir meslektir. Çünkü insanlarda görülen mikrobik hastalıkların yarıdan fazlası hayvanlardan bulaşmaktadır. Bunlar arasında malta humması ve verem baş yeri işgal etmektedir. Hayvanlarda yaygın olarak rastlanan bu hastalıklar ortadan kaldırıldığında insanlarda da görülmeyecek, dolayısıyla tedavi masraflarında önemli bir azalma olacaktır. “ Beşeri hekimlik insanı, veteriner hekimliği insanlığı tedavi eder “ diye anonim bir söz vardır. İkinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü “ İnsan hekimliği veteriner hekimliği karşısında okyanusa karşı bir iç deniz gibidir “ demiştir. Ulusal Şairimiz Veteriner Hekimi Mehmet Akif Ersoy’un, “ Çünkü bir tecrübe etsen senin de aklın yatar/ bize insan hekiminden daha lazım baytar “ şeklinde bir şiiri vardır. Veteriner Hekimleri, “ Sağlıklı Çevre, Sağlıklı Hayvan, Sağlıklı Gıda, Sağlıklı İnsan, Sağlıklı Toplum “ sloganının her aşamasında önemli roller üstlenirler. Dünya Veteriner Hekimleri Günü Kutlu olsun.

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM