ÇİÇEK HASTALIĞI
Koyunlarda yüksek ateş ve kılsız deri bölgelerinde kabarcıklar oluşturan bulaşıcı bir hastalıktır.
HASTALIK NASIL BULAŞIR?
Hasta hayvanların çiçek yaralarından düşen parçalar ve öksürükle saçılan hastalık etkeni yemlikleri, eşyaları ve çevreyi bulaştırır. Yakın temasla yada bulaşık malzemelerle temasla hastalık sağlam hayvanlara kolayca bulaşır.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Yüksek ateş, titreme, burun akıntısı, solunumun artması görülen ilk belirtilerdir. Göz kapakları şişer, baş, kuyruk altı, karın ve bacak içlerinde kırmızı yuvarlak lekeler oluşur. Daha sonra bu lekeler kabarır, sertleşir ve içinde sıvı toplanır ve sararıp kabuklaşır. Yetiştiriciler arasında buna kara çiçek denir. Kabuklar yaklaşık bir hafta içinde düşer, yerlerinde açık renkli iyileşme dokuları kalır. Gebe hayvanlar yavru atar. Kuzu ve oğlaklarda hastalık daha şiddetli seyreder.
Bakımı iyi olmayan sürülerde, kalabalık ağıllarda, saf ırklarda, genç hayvanlarda ölüm oranı yüksektir. Hastalık 3 hafta sürer. İyi bakılan sürülerde ölüm oranı % 5, kuzularda ve saf ırklarda % 50’ye varır.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hasta hayvanların tedavisi mümkün değildir. Hastalıktan şüphe edildiğinde hasta ve sağlam hayvanlar ayrı yerlere alınarak hemen Veteriner Hekime haber verilir.
HASTALIK ÇIKIŞI NASIL ENGELLENİR?
Sürüye yeni hayvan katılacağı zaman hayvan dikkatle muayene edilmelidir. Koç katımından önce sürüye çiçek aşısı yaptırılmalıdır. Gebe hayvanlara aşı uygulanmaz. Ancak hiç bir zaman hastalığın görüldüğü sürüye aşı uygulanmaz.
İhbarı mecburi bir hastalıktır. Aşı yapıldıktan 21 gün sonra bağışıklık başlar ve 8 ay sürer. Sürüde hastalık başlayınca, hastalar hemen ayrılarak bulaşma önlenmelidir.
Çiçekli hayvanlar kesilmemeli, etleri yenmemelidir. Deri ve yünleri dezenfekte edildikten sonra kullanılmalıdır.
KOYUN VEBASI
Koyunlarda yüksek oranda ölümlere neden olan bulaşıcı bir hastalıktır. Kuzular yetişkin hayvanlara göre hastalığa daha hassastır.
HASTALIK NASIL BULAŞIR?
Hasta koyunların gözyaşı, burun akıntısı, öksürükle saçılan damlacıkları, salya ve gaitaları (dışkı) ile bulaşır. Fakat hastalığın ilk defa görülmesinin en önemli sebebi sürüye hasta hayvan alınmasıdır.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Hasta hayvanlarda yüksek ateş, iştahsızlık, gözlerde kızarıklık, gözyaşı ve burun akıntısı, ağızda kepek serpilmiş bir görünüm ve diş etlerinde, dudakların iç yüzünde, dil ve damaklarda yaralar, ağızda salya akıntısı öksürük ve ishal görülür. Yetişkin hayvanlar hastalığı daha hafif geçirebilirler. Kuzularda yukarıda bildirilen belirtiler görülmeden ani ölümler görülebilir. Hastalığın kesin teşhisi laboratuvarda yapılır.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hasta hayvanlar tedavi edilmez. Hayvanlarda hastalık belirtileri görüldüğünde hemen veteriner hekime haber verilir, hasta ve sağlam hayvanlar ayrı yerlere alınır. Ölen ya da öldürülen hayvanlar derin çukurlara gerekli tedbirler alınarak gömülür.
HASTALIK ÇIKIŞI NASIL ENGELLENİR?
Nereden geldiği bilinmeyen ve sağlık raporu olmayan hayvanlar alınmamalıdır. Hastalığın bulaşma riski olan sağlam hayvanlara mücadele programları doğrultusunda aşı uygulanır. İhbarı mecburi bir hastalıktır.
ŞARBON (DALAK, KARA ÇIBAN, KABARCIK, KASAP ÇIBANI)
İnsanlara da bulaşan önemli hastalıktır. Evcil hayvanların hepsinde görülebilir.
Sıcak, rutubetli ve bataklık bölgelerde daha fazla görülür. Açlık, yorgunluk, aşırı sıcak ve soğuk, kötü bakım ve beslenme, şap hastalığı, iç parazitler, hastalığın çıkmasına ve yayılmasına yardımcı olur.
Mikrop; toprakta, sularda ve merada 50 – 60 yıl yaşayabilir. Şarbondan ölen hayvanın parçalanması ile mikrop bulaşan yağmur ve sel suları, hastalığı çok uzaklara taşır. Onun için, ölen hayvan asla açılmadan, iki metre derine gömülmelidir.
HASTALIK NASIL BULAŞIR?
Hasta hayvan, ölmeden 1-2 gün önce mikrop çıkarmaya başlar. Sütü mikropludur, dışkısı mikropludur, idrarı mikropludur. Ölenlerin ağzından, burnundan gelen kanlarla da mikrop çıkar. Bu mikroplar havaya, suya, ahırdaki malzemelere bulaşır. Oradan diğer hayvanlara.
Kan emici sineklerde şarbon mikrobunun taşınıp, yayılmasında önemli rol oynarlar.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Hayvan halsizdir. Sendeler, ayakta duramaz, titrer. Kasılmalar gösterir. Ateşi yükselmiştir. Nefes almada zorluk çeker. Kabızlık ve sonra kanlı ishal görülür. İdrarı kanlıdır, koyu kırmızı renktedir. Boğaz altında, vücutta şişkinlikler oluşur. Hayvan birden bire düşüp ölür.
Koyunlar, halsizleşip, titreyip, nefes almada zorlanıp, kan işeyerek pat diye ölüveriyorlarsa, işte şarbon!
Ölenler: Hayvanlar katılaşmaz. Yani ölüm sertliği oluşmaz veya az oluşur.
Kan koyu renktedir, pıhtılaşmaz. Dalak 4-5 misli büyümüştür. Karaciğer ve böbrekler şişmiştir. Bağırsaklar parlak kırmızı renkli kanlı bir sıvı ile doludur.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hastalık çok çabuk geliştiği için, tedavisi zordur. Antibiyotiklerle ve serum ile tedavi yapılabilir. Ancak bu çok pahalı bir metottur.
HASTALIK ÇIKIŞI NASIL ENGELLENİR?
Hastalıkla uğraşmaktansa, hastalığı kapıya uğratmamak daha doğrudur. Bu da aşı ile olur. İki aylıktan büyük hayvanlara ilkbaharda aşı yapılmalıdır. Yakınlarda bir yerde hastalık çıktığı duyulursa, hemen aşı yapılmalıdır. Aşılamadan 2 hafta sonra hayvanlar bağışıklık kazanır.
Hastalığın çıkışı meradan ise, hayvanlar meraya çıkarılmaz. Şüpheli otlar, samanlar yakılır, yok edilir. Ölen hayvanlar, 2 metre derine, üzerine sönmüş kireç dökülüp gömülür.
Hastalık ağılda çıkmış ise, sağlam hayvanlar ayrılarak aşılanır.
Hastalık şüphesi bile olsa, hemen Veteriner Hekime haber verilmelidir.
Şarbon insanlara da geçer. Deride, sinir sisteminde veya akciğerlerde yerleşir. Akciğer şarbonu insanı öldürebilir. Şarbondan insanları da korumalıyız.