Tarım ve hayvancılık ülkesi olarak bilinen Türkiye, tahıl ve kırmızı et ithalatına alışırken, artık bu kalemlere samanı da ekledik. Ödemiş Ziraat Odası Başkanlı Ahmet Kocaağa samanın ithal ediliyor olunmasının kanına dokunduğunu söyledi.
Geçtiğimiz günlerde İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin Bulgaristan’dan 9 bin tonluk saman ithal etti. Basında çıkan bu haberler, saman fiyatlarındaki artışı durdururken, ilk ürün sevkiyatının İzmir Limanı’na yapılmaya başlamasıyla fiyatlar düşüşe geçti. Birlik Başkanı Ahmet Kocaağa, yaptığı açıklamada, bu yıl kuraklık nedeniyle saman üretiminin azaldığını, piyasanın tüccarların elinde olması nedeniyle fiyatların hızla tırmanışa geçtiğini belirtti. Kocaağa, “Piyasa tüccarın elinde. Tüccar da her gün fiyat artırıyor. Verilen siparişler dahi iptal edilmeye başladı. Samanda sezona tonu 300-350 lirayla başladık, bir haftada 700-750 liraya çıktı. Şimdi tekrar 600-625 lira seviyesine geldi. Bizim ithalat anlaşmamız 9 bin ton” diye konuştu.
‘SAMAN İTHALATI TÜRKİYE’YE YAKIŞMADI’
Günlük ortalama 2 bin ton süt alımı yapan Tire; Süt Kooperatifsin başkanı Mahmut Eskiyörük ise samanın yanı sıra sılaj ve yonca gibi yemler de fiyat artışlarının yaşandığını belirterek, saman ithal etmenin Türkiye’ye yakışmadığını söyledi. Hayvancılıkla ilgisi olmayan kesimlerin bu alana girmesiyle dengenin bozulduğunu savunan Eskiyörük, “Her çiftçi, hayvanlarına yetecek kadar otunu, samanını, mısırını kendisi eker biçerdi. Ancak hayvancılığa dışarıdan gelen firmalar, hic üretimleri olmadan piyasaya girince ne saman yetti ne sılaj ne de yonca” dedi. Eskiyörük, “İthalat çözüm değil. Bundan kurtulmalıyız ama ithalat yaparak da ithalattan kurtulunmaz. Elimizde tüm Türkiye’yi doyuracak 1 tarım alanımız var. Bunu doğru planlasak yeter. Tüketiciyi korumak için önce üreticiyi korumak zorundayız. Sürekli ithalat yaparsak gelecekte Türkiye et gibi süt ürünlerini de ithal etmeye baslar” diye konuştu.
YEM İTHALATIDA KAPIDA
Kocaağa, yemde de ithalat yapmak için çalışma yaptıklarını, mısır ve soya küspesi gibi ürünler için ekip kurduklarını belirtti. Kendisinin de çiftçi olduğunu ve yıllardır Ödemiş Ziraat Odası Başkanlığı görevini yürüttüğünü kaydeden Kocaağa, “Bir ziraat odası başkanı olarak ithalat yapmak kanıma dokundu ama spekülatörün oyununu başka türlü bozamazdık” dedi.