Dünyada ticari balıkçılık 15.yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış sonraki iki yüzyıl içinde de büyük balıkçılık sanayi oluşmuştur. Balıkçılıkta avlanan balıkları işleyen, çeşitli aygıtlarla donatılmış büyük balıkçı filoları kurulmuştur. Zamanla aşırı avlanma balıkçılığı tehdit etmeye başlamış ve günümüzde ekosistemlerin kirlenmesi ve yok olmasıyla birlikte ciddi sorun olmaya başlamıştır (Yazıcıoğlu, 2015).
Su ürünleri ticareti, özellikle bir ülkenin hem iç piyasasında, hem de dış piyasa da ciddi sirkülasyonların yaşandığı bir alandır. Dünya’nın büyük bir bölümünün sularla çevrili olduğunu düşünürsek, su ürünlerinin değeri ve önemini anlamamız kolaylaşmaktadır. Ülkemizde de gerek 4 denizin bulunması, gerekse önemli göl, baraj ve akarsu gibi kaynaklara sahip olunmasından dolayı su ürünleri bir sektör haline gelmiştir.
Balıkçılık günümüzde ve gelecekte tüm ülkelerin ekonomisine belirli bir yatırım ve çaba karşılığı sürekli girdi sağlayan önemli kaynaklardandır. Balıkçılığın önemi, sürekli ekonomik girdi sağlamasından çok insan beslenmesine olan yüksek düzeydeki hayvansal protein girdisinde aranmalıdır. Beslenme, özellikle dengeli beslenmenin bilincinde olan uluslar hayvansal protein kaynaklarını daha da zenginleştirmek için denizlerden yüksek oranlarda yararlanmanın yollarını sürekli aramakta özellikle geleceğe bugünden yatırım yapmaktadırlar. Artan dünya nüfusunun hayvansal protein ihtiyacını karşılamak, dünya besin üretimine katkıda bulunmak amacıyla daha çok çaba harcanması insani bir sorumluluk ve görev olarak benimsemesi büyük önem taşımaktadır. Ülke su ürünleri kaynaklarının devamlılık içinde kullanılması, geliştirilmesi, yeni av alanlarının tespiti ve stoklarından faydalanma, kaynakların ülkenin sosyal ve ekonomik amaçları doğrultusunda kullanılması, kaynakları meydana getiren türlerin popülasyonlarının, stoklarının ve stokların yıllık üretimlerinin ve bunları etkileyen faktörlerin çok iyi bilinmesini gerektirmektedir (Acara ve Coşkun, 1989).
Su ürünleri üreticileri, su ürünleri yetiştiriciliği destekleri kapsamında; ürün, yavru balık, yeni türler ve örgütlenme desteklerinden faydalandırılmaktadır. Ayrıca; su ürünleri işletmelerine, Tarım Sigortası Prim Desteği de verilmektedir. Bunun yanında, üreticilere su ürünleri yetiştiriciliği ile ilgili olarak, düşük faizli yatırım ve işletme kredisi kullandırılmaktadır.
Türkiye’de ilk defa 2003 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile su ürünleri yetiştiricilik sektörüne 5 Milyar TL destekleme tutarı ayrılmıştır. Bu kapsamda 2003 yılında 127 adet çipura, levrek ve alabalık işletmesine yaklaşık 1 Milyar TL destekleme ödemesi yapılmıştır. 15 Nisan 2008 tarih ve 26848 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2008/13489 sayılı Bakanlar Kurulu kararına istinaden; Su ürünleri yetiştiriciliği yapan üreticilere, Su Ürünleri Kayıt Sistemine kayıtlı olma şartı ile su ürünleri yetiştiriciliği destekleme primi ödenmektedir (Çavdar, 2009).