Türkiye Kasaplar Odası Başkanı Fazlı Yalçındağ, Türkiye Kasaplar Federasyonu olarak ithal ete karşı yerli etin tüketilmesi için “1 kilo Sırbistan eti yerine 750 gram yerli et” alınması için yaptığımız çağrıya vatandaşın ilgi gösterdiğini söyledi.
İthal etin haksız rekabet ortamı oluşturduğunu dile getiren Fazlı Yalçındağ, kendilerinin de bu duruma tepki göstermek için federasyon olarak kasapları korumak adına böyle bir kampanya başlattıkları ifade etti.
Türkiye Kasaplar Federasyonu’nun başlatmış olduğu ‘1 kilo Sırbistan eti yerine 750 gram yerli et al. Hem kasabına hem çiftçine sahip çık’ kampanyasının vatandaştan destek gördüğünün altını çizen Türkiye Kasaplar Odası Başkanı Fazlı Yalçındağ, konu hakkında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
Yalçındağ, “ Kasaplar bir şeyler yapmamızı bekliyor. Bizde bu konuyla ilgili olarak sayın bakan beyle görüştük ve bir rapor sunduk. Bizimde beklediğimiz şeyler vardı. Ancak bunlar olmayınca bizde böyle bir kampanya başlatma ihtiyacı hissettik.
Bu ürünler ithal edilerek satılıyor ama üzerinde ithal üründür diye bir yazı yazmıyor. Bizde bu etin Sırbistan’dan ithal edildiğini gördük ve ‘1 kilo Sırbistan eti yerine 750 gram yerli et al. Hem kasabına hem çiftçine sahip çık’ diye bir kampanya başlattık.
Bu kampanya başladıktan sonra vatandaşlar yolda önümüzü çevirerek ‘ bu kampanyayı başlattığınız için size teşekkür ederiz’ diye destek veriyor ve sahip çıkıyorlar. Buda bizleri oldukça mutlu ediyor.
Aslında olması gerekende budur. Bizler devletimizin karşısında değiliz ve esnaf olarak hiçbir zaman devletinin karşısında olmadı. Ancak böyle bir uygulama başlatılmış, buna da bir şey diyecek halimiz yok. Ancak bu paketlerin üzerine ithal et diye yazılması lazım.
Diğer taraftan bizim üst kurulumuz olan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu bu konuyu yargıya taşıdı. Ama rekabet kurulu yapılan ithal etin ülkedeki et üretiminin yüzde 10’una denk geldiğini ve dolayısıyla haksız rekabet unsuru olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı’ şeklinde bir karar aldı. Fakat doğru bir karar değil.
Türkiye’de üretilen etin yüzde 30’u yemek sanayinde kullanılıyor. Yüzde 10 gibi bir bölümü de sucuk salam ve sosis sanayinde kullanılıyor. Geriye kalan yüzde 60’ın yarısı ise lokantalarda kullanılıyor. Perakende sektöründe kullanılan et ise üretimin 1/4 gibi bir rakam. Buda aşağı yukarı 300 bin ton ete tekabül ediyor. Sen 300 bin tonluk bir piyasada sen 100 bin tonunu gümrüksüz bir şekilde ithal olarak getirip bir takım yerlerde bunu sattırırsan bu haksız rekabet olur. Bunu bilmeyen rekabet kuruluda bir daha böyle işlere karar verirken bunu bir bilene sorsun veya iyi araştırsın. Yani masanın başında oturup ta bazı şeylere karar vermekle olmuyor. Böyle saçma sapan bir karar olmaz ben kınıyorum”. şeklinde konuştu.